Hap Gibi Özet Haber

Sade - Temiz - Bilgilendirici

**Ustalardan Öğrendiği Zanaat: 28 Yıllık Demirci**

Anasayfa » Gündem » **Ustalardan Öğrendiği Zanaat: 28 Yıllık Demirci**

Haber İçeriği

No headings were found on this page.

## Türkiye’nin Kaybolmaya Yüz Tutmuş Zanaatı: Cam Nazar Boncuğu

### Nazarköy: Cam Nazar Boncuğunun Beşiği

İzmir’in Kemalpaşa ilçesine bağlı Nazarköy, yaklaşık 80 yıldır cam nazar boncuğu üretimiyle ünlüdür. 1900’lü yılların ortalarında “Kurudere” olarak bilinen köy, 2007 yılında bu zanaat nedeniyle “Nazarköy” adını almıştır. Köyde, geleneksel cam nazar boncuğunun Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın koruma listesinde olduğu ve UNESCO’nun geçici miras listesine eklendiği belirtilmektedir.

### Üçüncü Kuşak Usta: Uğur Karataş

Uğur Karataş, Nazarköy’ün üçüncü kuşak cam nazar boncuğu ustalarından biridir. 11 yaşında dedesi ve babasından öğrendiği bu zanaatı 28 yıldır sürdürmektedir. Karataş, “Bu işi severek yapıyorum. 1200 derece ısı karşısında çalışıyoruz. Sevmesen o ateşin karşısına geçip, kaybolmaya yüz tutmuş bir zanaatı devam ettiremezsin” diyor.

### Zanaatın Kaybolma Riski

Nazarköy’de geleneksel cam nazar boncuğu üretiminin ekonomik zorluklarla karşı karşıya olduğu belirtilmektedir. Yurt dışından gelen imitasyon boncuklar, el emeği boncuk üreticilerinin geçimini zorlaştırmaktadır. Karataş, yeni neslin bu zanaatı meslek olarak seçmek istemediğini vurgulayarak, “Ustaların birçoğu fabrikalarda çalışıyor. Şu an köyde 3 atölyemiz var. Fabrikalarda çalışan ustaları getirebilsek bugün 10 ocak yanacak” diyor.

### Geleneksel ve İthal Boncuklar Arasındaki Farklar

  • Geleneksel cam nazar boncuğu, demir kullanılması nedeniyle iç deliklerinde pas lekesi ve gözlerinde hafif kabarcıklar bulunmasıyla ayırt edilebilir.
  • İthal boncuklar ise iç delikleri beyaz ve daha düzgün bir görünüme sahiptir.

Karataş, “Bu bizim orijinal el yapımı boncuğu. İnsanların bunu tercih etmesini istiyoruz” diyor.

### Zanaatın Geleceği

Cam nazar boncuğu zanaatının geleceğinin, alttan gelen yeni neslin desteğiyle devam edeceğine inanılmaktadır. Karataş, “Bu işi severek yapıyorum. 1200 derece ısı karşısında çalışıyoruz. Sevmesen o ateşin karşısına geçip, kaybolmaya yüz tutmuş bir zanaatı hala devam ettiremezsin” diyerek bu zanaatın sürdürülebilirliği için desteğin önemini vurguluyor.

İlgili Etiketler